Tüp Mide Revizyon Ameliyatı

Tüp Mide Revizyon Cerrahisi: Kilo Geri Alımı ve Komplikasyonlar İçin Cerrahi Çözümler

Tüp mide (sleeve gastrektomi) ameliyatı, morbid obezite ve yandaş hastalıklarının tedavisinde dünya genelinde en sık uygulanan ve oldukça başarılı sonuçlar sunan bir yöntemdir. Hastaların büyük çoğunluğu, bu operasyon sayesinde verdikleri kiloları uzun yıllar başarıyla korur ve daha sağlıklı bir yaşama adım atar. Ancak, obezitenin kronik ve tekrarlayıcı bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Hastaların küçük bir kısmında, yıllar içinde yetersiz kilo kaybı, verilen kiloların önemli bir kısmının geri alınması veya tedaviye dirençli şiddetli reflü gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir. Bu durum, ilk ameliyatın “başarısız” olduğu anlamına gelmez; daha çok, obezite hastalığının yönetimi için mevcut cerrahi aracın artık yetersiz kaldığını ve daha etkili bir müdahaleye ihtiyaç duyulduğunu gösterir. İşte bu noktada, Tüp Mide Revizyon Ameliyatı gündeme gelir.

Revizyon cerrahisi, daha önce obezite ameliyatı olmuş bir hastada, ortaya çıkan sorunları gidermek amacıyla yapılan ikinci bir operasyondur. Bu, ilk ameliyata göre çok daha karmaşık, teknik olarak daha zorlu ve bu alanda çok yüksek düzeyde deneyim gerektiren bir prosedürdür. Bu kapsamlı rehber, tüp mide ameliyatı sonrası neden revizyon ihtiyacı doğduğunu, bu sürecin nasıl işlediğini, hangi cerrahi seçeneklerin bulunduğunu ve hastaları bu önemli karar sürecinde nelerin beklediğini, yargılayıcı olmayan, destekleyici ve profesyonel bir dille açıklamayı amaçlamaktadır. Revizyon cerrahisi, hastaya obeziteyle mücadelesinde yeni ve daha güçlü bir araç sunma potansiyeli taşır.

Yeşim Hanım
Aziz Bey

Tüp Mide Ameliyatı Neden “Başarısız” Olur? Revizyonun Temel Nedenleri

Bir tüp mide ameliyatının uzun dönemde istenen sonuçları vermemesinin ardında yatan nedenleri anlamak, doğru revizyon stratejisini belirlemek için kritik öneme sahiptir. Bu nedenler, anatomik veya fonksiyonel olabilir.

Yetersiz Kilo Kaybı veya Kilo Geri Alımı: En Sık Neden

Tüp mide sonrası kilo alanlar”, revizyon cerrahisi için başvuran en büyük hasta grubunu oluşturur. Kilo geri alımının altında genellikle birden fazla faktör yatar:

  • Anatomik Nedenler:
    • Tüp Midenin Genişlemesi (Dilatasyon): Ameliyat sonrası dönemde, özellikle porsiyon kontrolüne dikkat etmeyen ve sürekli olarak mide kapasitesini zorlayan hastalarda, mide tüpü zamanla bir miktar genişleyebilir. Bu, kısıtlayıcı etkinin azalmasına ve daha büyük porsiyonlar tüketilebilmesine yol açar.
    • Yetersiz Mide Çıkarılması: İlk ameliyat sırasında, midenin özellikle iştah hormonu salgılayan fundus kısmının yeterince çıkarılmaması veya teknik olarak çok geniş bir mide tüpü bırakılması, hem hormonal etkinin zayıf kalmasına hem de yetersiz kısıtlamaya neden olabilir.
  • Fonksiyonel (Davranışsal) Nedenler:
    • Diyet Uyumsuzluğu: Ameliyat sonrası yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlayamama, en önemli nedendir. Yüksek kalorili, işlenmiş, şekerli ve yağlı gıdalara geri dönülmesi, kilo alımını tetikler.
    • “Grazer” Tipi Yeme Alışkanlığı: Mide hacmi küçük olduğu için tek seferde çok yiyemeyen hastanın, gün boyunca sürekli olarak küçük porsiyonlarda yüksek kalorili atıştırmalıklar (cips, kraker, çikolata vb.) tüketmesidir. Bu durum, mide hacmini kısıtlamanın getirdiği avantajı tamamen ortadan kaldırır.
    • Sıvı Kalori Tüketimi: Şekerli, gazlı içecekler, alkol, kremalı kahveler gibi sıvı kaloriler, mide tüpünden kolayca geçtiği için doygunluk hissi yaratmaz ancak yüksek miktarda kalori alımına neden olur.
    • Egzersizin Bırakılması: Düzenli fiziksel aktivitenin yaşam tarzının bir parçası haline getirilememesi.

Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30

Tedaviye Dirençli Şiddetli Reflü (GERD)

Tüp mide ameliyatının en önemli potansiyel uzun dönem komplikasyonlarından biri reflüdür. Ameliyat, mide içindeki basıncı artırarak ve yemek borusu ile mide arasındaki kapakçık mekanizmasını etkileyerek, bazı hastalarda yeni reflü şikayetlerinin ortaya çıkmasına veya mevcut reflünün şiddetlenmesine neden olabilir. Bu reflü, genellikle ilaç tedavisi ile kontrol altına alınır. Ancak, ilaçlara yanıt vermeyen, hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde bozan, gece uykudan uyandıran, yemek borusunda hasara (özofajit) yol açan şiddetli ve tedaviye dirençli reflü, önemli bir revizyon cerrahisi nedenidir.

Diğer Nadir Komplikasyonlar (Darlık, Mide Dönmesi vb.)

Çok nadiren de olsa, mide tüpünde iyileşmeye bağlı ciddi darlıklar (stenoz) veya midenin kendi etrafında dönmesi (torsiyon) gibi mekanik sorunlar da revizyon gerektirebilir.


Revizyon Cerrahisi Öncesi Kapsamlı Değerlendirme Süreci

Revizyon kararı, aceleyle verilecek bir karar değildir. İlk ameliyattan daha riskli ve karmaşık olduğu için, hasta çok detaylı bir değerlendirme sürecinden geçirilir. Bu sürecin amacı, kilo alımının veya komplikasyonun altında yatan asıl nedeni net bir şekilde ortaya koymaktır.

Nedenin Anlaşılması: Anatomik ve Beslenme Değerlendirmesi

Hastanın şikayetlerinin kaynağını bulmak için bir dizi tetkik yapılır:

  • Detaylı Beslenme Anamnezi: Bir bariatrik diyetisyen, hastanın yeme alışkanlıklarını, porsiyon boyutlarını, atıştırmalıklarını ve sıvı kalori alımını detaylı bir şekilde sorgular. Sorunun davranışsal mı yoksa anatomik mi olduğunu anlamada bu ilk adımdır.
  • Endoskopi (Gastroskopi): Mide tüpünün içini görmek için yapılır. Tüpün genişleyip genişlemediği, reflüye bağlı yemek borusu hasarı (özofajit), mide fıtığı veya ülser gibi sorunlar bu yöntemle net olarak görülür.
  • Kontrastlı Mide-Bağırsak Grafisi: Hastaya baryumlu bir sıvı içirilerek çekilen röntgen filmleriyle, mide tüpünün şekli, boyutu, boşalma hızı ve olası darlık veya dönme gibi anatomik problemler değerlendirilir.

Psikolojik Değerlendirme ve Beklentilerin Yönetimi

Revizyon cerrahisi öncesi psikolojik değerlendirme çok önemlidir. Hastanın ilk ameliyat sonrası yaşadığı hayal kırıklığı, motivasyon durumu ve ikinci bir ameliyat sonrası süreç için ne kadar kararlı olduğu değerlendirilir. Hastanın, revizyon ameliyatının da sihirli bir çözüm olmadığını, aynı yaşam tarzı değişikliklerine, hatta daha sıkı bir şekilde, uyum göstermesi gerektiğini anlaması, ikinci ameliyatın başarısı için hayati önem taşır. Beklentilerin gerçekçi bir zemine oturtulması, “tüp mide ameliyatı olup pişman olanlar” kategorisine tekrar girilmesini önler.


Tüp Mide Revizyon Ameliyatı Seçenekleri Nelerdir?

Detaylı değerlendirme sonucunda cerrahi kararı verilirse, hastanın sorununa yönelik farklı revizyon prosedürleri uygulanabilir.

Tüp Midenin Roux-en-Y Gastrik Bypass’a Çevrilmesi: En Sık ve Etkili Yöntem

Hem kilo geri alımı hem de şiddetli reflü şikayetleri için altın standart revizyon yöntemi, tüp midenin klasik Roux-en-Y Gastrik Bypass (RNYGB)‘a dönüştürülmesidir. Bu operasyonda:

  • Mevcut mide tüpü korunur ve yeni, küçük mide poşu olarak kullanılır.
  • İnce bağırsak, midenin altından kesilerek bir ucu bu mide poşuna bağlanır.
  • Diğer bağırsak ucu ise (safra ve pankreas sıvılarının geldiği) daha ileriden tekrar bağırsağa bağlanır.

Bu yöntem, mevcut kısıtlayıcı etkiye ek olarak, güçlü bir emilim azaltıcı (malabsorptif) etki ekler. Ayrıca, safra ve mide asidinin yemek borusuna kaçmasını engelleyen anatomik yapısı sayesinde, reflü şikayetlerini tedavi etmede son derece etkilidir.

Tüp Midenin Diğer Bypass Ameliyatlarına Çevrilmesi

Seçilmiş hastalarda, özellikle Tip 2 diyabetin de ön planda olduğu durumlarda, daha güçlü metabolik etkilere sahip diğer bypass prosedürlerine dönüşüm de bir seçenektir:

Bu ameliyatlar, RNYGB’ye göre daha güçlü emilim azaltıcı etkiye sahiptirler ancak daha fazla vitamin/mineral eksikliği riski taşıyabilirler.

Tekrar Tüp Mide (Re-Sleeve): Çok Sınırlı ve Seçilmiş Durumlar

Eğer kilo geri alımının tek nedeni, ilk ameliyatta teknik olarak çok geniş bırakılmış bir mide tüpünün zamanla daha da genişlemesi ise ve hastanın reflü gibi başka bir şikayeti yoksa, çok nadiren, bu genişlemiş olan mide tüpünün tekrar daraltılması (Re-Sleeve Gastrektomi) düşünülebilir. Ancak bu yöntemin uzun dönemdeki etkinliği, bypass’a dönüşüme göre genellikle daha düşüktür ve çoğu cerrah tarafından ilk seçenek olarak tercih edilmez.

Gastric sleeve surgery for weight loss

Revizyon Cerrahisinin Riskleri: Neden İlk Ameliyattan Daha Karmaşıktır?

Revizyon ameliyatları, ilk (primer) ameliyatlara göre teknik olarak her zaman daha zorlu ve daha yüksek risklidir. Bunun temel nedenleri:

  • Yapışıklıklar (Adhezyonlar): İlk ameliyat, karın içinde iyileşme dokusu olan yapışıklıklara neden olur. Bu yapışıklıklar, normal anatomiyi değiştirir ve ikinci ameliyatta organların (özellikle dalak ve karaciğerin) serbestleştirilmesini zorlaştırarak kanama ve yaralanma riskini artırır.
  • Daha Yüksek Kaçak Riski: Daha önce işlem görmüş ve kanlanması bir miktar bozulmuş dokulara yapılan yeni dikiş hatlarında (anastomoz) kaçak riski, primer cerrahiye göre bir miktar daha yüksektir.
  • Daha Uzun Ameliyat Süresi: Yapışıklıkların açılması ve karmaşık rekonstrüksiyon nedeniyle ameliyat süresi daha uzundur, bu da anesteziye bağlı riskleri artırabilir.

Bu nedenlerle, revizyon cerrahisinin, mutlaka bu alanda çok yüksek hacimli vaka tecrübesine sahip, ileri düzey laparoskopik ve bariatrik cerrahi uzmanları tarafından yapılması hayati önem taşır.


Sıkça Sorulan Sorular (S.S.S.)

İkinci kez mide küçültme ameliyatı olunur mu?

Evet, olunabilir. “İkinci ameliyat”, yani revizyon cerrahisi, ilk ameliyat sonrası istenen sonuçlara ulaşılamadığında veya ciddi komplikasyonlar geliştiğinde uygulanan bir tedavi yöntemidir. Ancak bu, ilk ameliyattan daha ciddi bir karardır ve çok detaylı bir değerlendirme gerektirir.

Revizyon ameliyatı sonrası kilo verme hızı nasıl olur?

Revizyon ameliyatı sonrası kilo verme, genellikle ilk ameliyattaki kadar hızlı ve dramatik olmayabilir. Ancak, özellikle bypass prosedürlerine geçiş yapıldığında, kilo verme süreci yeniden başlar ve hastalar hedeflerine ulaşmada önemli bir yol kat edebilirler. Başarı, yine hastanın ameliyat sonrası kurallara uyumuna bağlıdır.

Tüp mide ameliyatı oldum ve çok reflüm var, tek çare revizyon mu?

Öncelikle, reflünün şiddeti ve nedeninin endoskopi gibi yöntemlerle detaylıca araştırılması gerekir. Birçok hasta, güçlü mide koruyucu ilaçlar ve diyet değişiklikleri ile rahatlayabilir. Revizyon cerrahisi, sadece bu medikal tedavilere yanıt vermeyen, yaşam kalitesini bozan ve yemek borusunda hasara yol açan şiddetli ve inatçı reflü vakaları için son çare olarak düşünülmelidir.

Önemli Not: Bu sayfa, Tüp Mide Revizyon Ameliyatı gibi karmaşık bir konu hakkında genel bilgilendirme sunmaktadır. İlk obezite ameliyatınız sonrası zorluklar yaşıyorsanız, bu durumun bir başarısızlık olmadığını ve obezite hastalığının kronik doğasından kaynaklandığını bilmelisiniz. Sizin için en uygun çözüm yolunu bulmak, potansiyel seçenekleri, riskleri ve faydaları değerlendirmek için mutlaka bu alanda uzmanlaşmış bir bariatrik ve metabolik cerrahi ekibine danışınız.


DİKKAT: Bu web sitesinde yer alan bilgiler yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır. İçerik, bir hekimin tıbbi taviyesinin, tanısının veya tedavisinin yerini alacak şekilde tasarlanmamıştır. Tıbbi bir durumla ilgili tüm sorularınız için daima doktorunuzun veya diğer nitelikli sağlık sağlayıcısının taviyesine başvurun. Kişiye özel tedavi ve değerlendirme için mutlaka bize danışın.

Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30


Hastalarımız Neler Dedi?

Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe’nin tüp mide, pankreas, karaciğer, mide, safra kesesi ve bağırsak kanseri ameliyatları ve tedavileri sonrası hastalarımızdan aldığımız yorumlar.

Yeşim Hanım – Mide Balonu
Aziz Bey – Tüp Mide Ameliyatı
İlyas Bey – Tüp Mide Ameliyatı
Linda Hanım – Tüp Mide Ameliyatı